Bolu ve İlçeleri Kültür Web Tanıtım Sitesi
  Halk Kültürü ve Elsanatları
 

YÖRESEL HALK KÜLTÜRÜ

Doğum Gelenekleri :

Çocuk doğduktan sonra gelinin annesi kızına ve damadına hediyeler alır, doğan torununa altın takar. Kayınvalide ve yakın akrabalar da bebeğe altın takarlar. Bebek görmeye gelenler mutlaka bebeğe hediye getirirler. İsim koyacak kişi bebeği kucağına alarak sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okur. Çocuğun adı doğduğu gün konulur. Genellikle aileden birinin adı tercih edilir.

Loğusa yatağı 7 gün durur. Yedinci günün sonunda bebeğe okunur ve ninniler söylenerek beşiğe yatırılır.Çocuk doğduktan 40 gün sonra temiz bir sudan 40 kaşık alınır. Bu su içi su dolu başka bir kaba konur. İçine yüzük atılır.Bebek ve anne bu su ile yıkanır. O gün bebek yakın komşulara kırk uçurmaya götürülür.

Gittikleri yerden çocuğa yumurta gibi olsun diye yumurta verilir. Çocuğun çabuk yürümesi için bir Cuma günü iki ayağı bir ip ile bağlanır ve camiye götürülür. Camiden çıkan ilk kişiye bu ip kestirilir. Buna köstek kestirme denir.

Sünnet Gelenekleri :

Çocuklar 7-9 gibi tek rakamlı yaşlarda sünnet ettirilir. Sünnet gününün gecesi kına gecesi adıyla eğlenceler yapılır. Gündüz ise mevlit okutularak gül suyu ve lokum ikram edilir. Gelen misafirlere yemek verilir ve sünnet gezmesi yapılır.

Askere Gitme :

Askere gidecek genç bütün tanıdıklarını ziyaret eder ve gittiği her yerde yemek verilir. Bazı köylerde asker mevlitleri okutulur. Askere gitmeden bir gün önce genç, arkadaşları ile toplanarak eğlence yapar. Gideceği gün gencin tüm tanıdıkları uğurlamaya gelir, herkesle vedalaşır, onlar da hediyeler verirler.

Evlenme Gelenekleri :

Yörede görücü usulü ile evlenmek yaygındır. Beğenilip istenmeye karar verilen kızın evine bir grup kadın kız görmeye gider. Yanlarına gözleme adı verilen evde yapılmış ekmekleri alırlar. Buna halk arasında “ekmek atımı” denilir. Ailesi kızı vermeye niyetli ise gözlemeleri alır. Başka bir gün kız tarafı oğlan evini görmeye gelirler.

Kızın verileceği anlaşıldığında erkeklerden bir grup kızı istemeye gider. Nişan takılır. Kız tarafı da damada verilmek üzere sır çevre gönderir. Nişanda kız, top kumaş üzerinde yürütülür.

Nişandan sonra kız tarafı oğlan evine gelerek çeyiz asar ve yemek yenir. Ertesi gün gelin hamama götürülür. Akşamına saç örmesi olur. Çarşamba veya Cumartesi günü kına yakılır.

Perşembe veya Pazar günü de gelin alma günüdür. Gelin alma günü damat tarafı mevlit okutur. Gelen misafirlere genellikle “yayla çorbası, et yemeği, etli pilav, yaprak sarma, hoşaf, börek ve tatlı”dan oluşan düğün yemeği verilir. Yemekten sonra gelin alma için kalabalık bir grup kız evine gider. Damat tarafı geldiğinde kız odaya saklanır. Bahşiş almadan kapı açılmaz. Gelinin yakınlarından biri çeyiz sandığının üstüne oturur. Kayınpeder de oturanlara bahşiş vererek kalkmasını sağlar.

Düğün akşamı damat yakınlarıyla birlikte yatsı namazına gider. Namazdan sonra erkekler tekbir getirerek damadı gelin odasına koyarlar. Damat ta yüz görümlüğü olarak geline altın takar.

Halk Oyunları :

Bolu yöresinde özellikle Mudurnu, Mengen ve Kıbrıscık yörelerinde halk oyunlarına önem verilmiştir. Başlıca oyunlar;

Al yemeni, Adayolu kestane, davul oyunu, Bindirme, Göynük zeybeği, Gerede zeybeği, Halimem, Karaköy sekmesi, Karşılama, Köroğlu, Menmen-pıtpıt, Meşeli, Ördek, Sürütme, Mudurnu zeybeğidir.

Geleneksel Giysiler :

Kadınlar başlarına genellikle ön kısmı altınlarla süslü fes, üstüne de Türk nakışlarıyla işli baş örtüleri takarlardı. Ayağa desenli çoraplar ve hafif topuklu, üzeri işlemeli ayakkabılar giyilirdi. Kadın giysileri ; Başlık (tepelik), fermane (kollu cepken), üç etek, şalvar, iç göynek, çorap, ayakkabı, kemer ve kuşaktan ibaretti. Düğünlerde ise genellikle bindallı entari ve salta adı verilen gelin elbisesi giyilirdi.

Erkeklerde başa kalpak takılırdı. Elbisenin göğsünde sağda, takılı işlemeler vardı. Pantolon siyah kalın kumaştan yarım külot şeklinde yapılırdı. Ayağa yörelerine göre çarık, siyah deri çizme yada topuksuz mokasen ayakkabılar giyilirdi.

Kaynak: Bolu İl Yıllığı

EL SANATLARI

İlimizin ormanlarla kaplı oluşu insanları tahta oymacılığına yöneltmiş ve bu el sanatı geleneksel bir boyut almıştır. Ağaç oymacılığı daha çok dekoratif turistik eşya ve mutfak araç gereçleri şeklinde yoğunlaşmıştır.

Kıbrısçık ilçesinde kaval, Göynük Kılavuzlar köyünde tahta oymacılığı, Gerede’de dericilik, bakırcılık, kalaycılık, saraçlık mesleği halen devam etmektedir.

İlimizde bir başka el sanatı örneği de Mudurnu iğne oyalarıdır. Mudurnu’da bayanlar iğne oyası yaparak ve çevre yerleşim birimlerinde pazarlayarak geçimlerine katkıda bulunmaktadırlar. Oyalar ipek iplikten yapılmaktadır. Her oyanın bir ismi vardır. En yaygın olanları, hercai, biber, limon, papatya, kınalı, parmak yıldız, üzüm, küpe çiçeğidir.

Mengen ilçemizin telli nakışlı baş örtüleri ve burun çorapları son derece güzeldir. Nakış isimlerinde doğadan esinlenilmiştir. Bazıları meşe yaprağı, akça ağaç, diken gülü, dut yaprağı, yıldız telidir. Kullanılan nakış ipliği ise bitkisel boyalarla renklendirilmektedir.

Kıbrısçık ilçemizde de yöresel tezgahlarda kıl ve yünden giyim eşyaları, torba, heybe, yastık ve kilim çeşitleri yer yer yapılmaktadır. Kıbrısçık’ta halen kadınlar özellikle düğünlerde geleneksel giysilerini kullanmaktadırlar.

Kaynak: Bolu İl Yıllığı

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol